Başlıklar
Haydar Dümen; seksoloji uzmanı ve Psikiyatrist. 1931’de Uşak ilinin İki Saray köyünde dünyaya gelmiştir. Yaşamış olduğu köyde ilkokul bulunmadığı için başka bir köydeki ailenin yanında kalarak okumuştur. Orta öğretimini lise 2. sınıfı tamamlayana kadar Uşak’ta okumuştur. Lise son sınıfı ise Fen şubesinin olmasından dolayı Afyon’da okumuştur.
Haydar Dümen, 1948 yılında liseden mezun oldu ve daha sonra kazandığı Tıp Fakültesinde (İstanbul Üniversitesi) okumak için İstanbul’a gitti. 1955 yılında üniversiten mezun olan Dümen, 1958’de nöropsikiyatri uzmanı mertebesiyle psikiyatri ve nöroloji alanlarında uzmanlık diploması aldı. Devlet hastanelerinde süren 25 yıllık iş hayatından sonra 1980’de emekliye ayrıldı. Çalıştığı yıllarda Cumhuriyet Gazetesindeki bir yazısından ötürü (“Akıl Hastalarının Teşhiri Doğru Değil”) Samsun’a sürgün edildi. Sürgün edildiği gün emekliliğini istedi ve emekli oldu. Bu olaydan sonra yazım ve araştırma hayatına başlayan Dümen, bilhassa cinsel konularda yazdığı makalelerle dikkatleri üzerine çekti. Medyada cinsel sorunlar üzerine birçok röportaj ve konuşma yaptı.
Güzin Abla gibi, Haydar Dümen’de “dert dinleyen” köşe yazarlığı yapıyor. Özellikle cinsel yaşam konularındaki sorunları farklı bir mizah anlayışı ile yazarak cevaplamasından dolayı, geniş bir hayran kitlesine sahiptir. Haydar Dümen, kargaları çok seven ve evinde karga besleyen bir hayvan severdir. 23 kitap yazan Dümen’in 1955’de evlendiği ilk eşiyle olan boşanma davası 35 yıl sürmüştür. 1992 yılından itibaren kendisinden 32 yaş küçük olan Gül Dümen ile evlidir. Haydar Dümen’e sorulan o kadar çok ilginç soru var ki, hepsini listelemeye kalksak sayfalar yetmez. Bu nedenle, en ilginç ve komik olarak değerlendirdiğimiz soru ve cevapları paylaştık.
İşte o sorular ve Haydar Dümen’in verdiği cevaplar
Soru: 2 günlük evliyim ve 19 yaşındayım. Karım kobramı görünce korktu ve ilişkiye girmekten vazgeçerek ailesinin yanına döndü. Ne yapmam gerekiyor?
Cevap: Böyle olursun işte kobrası olan okurum. Kızın yerine sen olsan ne yapardın? Boyunu posunu da belirtmişsin ama ben onları sildim. Senin etten kobrayı bırak. Oyuncak satan yerlerde plastikten benzerleri satılıyor. Al bir tanesini, at arkadaşının üstüne. Cansızından bile insanlar korkar, şoka girer. Seninki bir de canlı! Kız doğrusunu yapmış. Canını Hindistan’daki pirinç tarlalarında bulmadı sonuçta. Kız kaçtı, fakat sende üzüntü görmüyorum. Sana da yol yakındır. Al eline bir tane zurna, Hindistan’a ya da Fas’a git. Buralarda kobra oynatan kişiler var. Kur bir tezgah kendine ve oynat kobrayı, koy cebine paraları. “Benimki büyük” diye sabah akşam haykır.
Soru: Üniversiteli 2 arkadaşız. Ereksiyon halinde olan penis boyunu belirlemeye yarayan bir yöntem geliştirdik. Formülümüz, ayakkabı numarası ile kilonun çarpımının boy uzunluğuna bölünmesi şeklinde. Elde etiğimiz sonuçlar, bizim değerlerimize oldukça yakın. Doğruluğu hakkında sizin düşünceniz nedir?
Cevap: Sizin gibi iki bilgece, 4 tane silgeç lazım yani silgi. Yaz, çarp ve böl. Olmazsa tekrar sil. Bak bunda hata var bilesin. Tekrar çarp, böl neyse. Böyle hesaba can dayanmaz. Şimdi yapacağım hesaba da kız, kadın oynamaz. Kilo 120, ayakkabı numarası 42. Çarp, eder sana 5040. Böl onu 1.60’a, sonuç 31-32. Oldu mu ya, dereye su doldu mu ya. Akıl beyinden uçtu mu ya! Sevgili okurlarım, kafanızı biraz olumlu çalıştırsanız, ruhunuzu estetiğe ve insanlığa alıştırsanız. Ailenizle, geleceğinizi barıştırsanız! Her şey daha güzel olurdu.
Soru: Yaşım 26. 1.81 boyundayım ve 86 kiloyum. Nişanlım ise 24 yaşında ve çok istekli. Her gün iki kez seks istiyor. Ancak benim uçak artık piste inemiyor. Dermanım kalmadı. Ne yapmalıyım?
Cevap: Senin uçak Çin malı mı ki bu yaşında kanatları düşüverdi, yorgun pilotum benim. Şimdi Turizm mevsimindeyiz. Dolayısıyla uçak ekstra seferleri kaldıramıyor. Onu kenara çek, yorgunluğu gitsin. Yenge sözden anlamıyor, pilot uykusuz ve yorgun kalıyor. Benden de bir çare istiyor. Sen haftada üçe alış ve uçağı düşürmemeye çalış.
Soru: Sevgilim doğum kontrol hapını kullanmak istemiyor. Ben de prezervatif istemiyorum. Doğum kontrol hapını ben içersem işe yarar mı acaba?
Cevap: Hamilelik riski ne demek isyankarlar! Şuan ülkenin reisi “Çocuk yapın” diyor. Üç taneyle bile yetinmiyor. Siz niçin varsınız? Çocuk yaparak üreyeceksiniz, ülkeyi sevecek ve koruyacaksınız. Sen ne istiyorsun? Hapı yutmak. Aslında yutmuşsun. Kız arkadaşın doğum kontrol hapını kullanmak istemiyorsa, mutlaka bir düşüncesi vardır. Bu düşüncenin bulmacası seni kendisine bağlamak, “bak hamile bıraktın” diye oturarak dizinde ağlamak, sonra da olayı nikah dairesinde sonlandırmak. Sana gelirsek; tercih senin. Prezervatif ya da çocuk?
Soru: Karımla 15 yıldır evliyiz ve 7 çocuğumuz var. Buna rağmen, karım tatmin olmadığını ve çocuk istediğini belirtiyor. Ben inşaat işçisiyim ve aldığım maaşla zor geçiniyorum. Bu yüzden de çocuk istemiyorum. Eşim beni sürekli tehdit ediyor (uyurken bıçaklamakla). Sabaha kadar uyuyamıyorum. Ne yapmam gerek?
Cevap: Değerli okurum, iki kez geçmiş olsun. Birincisi yedi çocuğun bakımı, büyütmesi ve ikincisi de ele avuca sığmayan karının ihtirasları. Allah kimsenin başına vermesin diyelim. Dilerim çocukların çabucak büyür. Ne yapalım, kadını biraz uslandırmak gerekir. İki çocuğunu geciktirmeden evlendir. 5 tane de torun yapsınlar. Karını da başlarına bakıcı gibi oturt. Kurtulmana birkaç yıl kaldı. E o kadar da sabrediver artık!
Soru: 26 yaşında çok mutlu bir erkeğim. Karımla birlikte motor sporlarına çok ilgi duyuyoruz. Çocuğumuzun da öyle olmasını istiyoruz. Çocuğu arabada yaparsak, o da motor sporlarına ilgi duyar mı?
Cevap: Sevgili okurum, o işin modası çoktan geçti. Herkes araba içinde yapa yapa öyle motor tutkunu çocuklar oldu ki, acemi çaylaklar dışarda vatandaşları biçti. Bu işler otomobiline göre değişiyor. Eski Volkswagen’de olanlar, duvar tırmanma uzmanı oluyorlar. Dar yerden hemen fırlıyorlar. Karavanda yapılanlar tembel oluyor ve yataktan dışarıya çıkmıyor. Jaguar’da yapılmışlarsa, 100 metreyi 7 saniyede koşuyorlar. Kamyon ya da tır çocukları ise halterci oluyor. Sen bu otomobil sevdasından vazgeç. Su motorunun üstünde yap bu işi. Ülkemizde yüzme şampiyonu yok. Dinle beni, adımız dünya şampiyonluklarında altın harflerle yazılsın.
Soru: Merhaba 17 yaşında bir kızım. Mahallemizde oturan bir abla, cinsel organı limon suyuyla yıkayınca çok yararları olduğunu söylüyor. Daha pürüzsüz ve gergin oluyormuş. Doğru mu bunlar?
Cevap: Canım yavrum, yakar be! Valla cayır cayır yanar da ev içinde halk deyimiyle “…sı yanık kediler” gibi koşuverirsin. Çığlıklarına annen koşar gelir, o da başka şey var zanneder. Telaş içinde kalan kadın “Yanıyoruz! Ah başımıza gelenler, ocağımız söndüüü” diye bağırınca, asıl felaket o zaman başlar. Neden? Çünkü annen, kızlık zarına zarar geldiğini düşünür. Hadi sen canının yanmasına biraz dayandın. Orası da gergin ve pürüzsüz oldu. Neye yarayacak bu? Evlendiğinde orası pürüzsüz ve gergin olacak sana göre değil mi? Tamam da yavrum orası zaten çok görülen ve bakılan bir yer değil ki! Hadi beni daha fazla söyletme. Salatalık suyu, portakal suyu, limon suyu hepsi de yararlı ama içmek kaydıyla.
Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin