Coğrafya

Ninova Neresidir, Ninova Şehrinin Özellikleri Nelerdir?

Ninova Neresidir, Ninova Şehrinin Özellikleri Nelerdir?

Ninova, bir dönem Asur Devleti’ne başkentlik yapmış Dicle Nehri’nin doğu yakasında bulunan bir Antik Çağ şehridir. Günümüzde modern Musul şehrinin hemen yanında bulunur. Ninova’daki ilk arkeolojik kazılar, Sir Austen Henry tarafından 1847 yılında yapılmış ve bu çalışmalar Hormuzd Rassam ile George Smith tarafından sürdürülmüştür. 20. Yüzyılın başlarında Londra’daki British Müzesi’nden Leonard William King ve daha sonra (1927’den itibaren) Campbel Thompson tarafından kazılar devam ettirilmiştir. 2. Dünya Savaşı ardından Iraklı arkeologlar kazıları devralsa da, 1981’den sonraki çalışmalar David Stronach (Kaliforniya Üniversitesi) tarafından yürütülmüştür.

Musul bölgesini de kapsayan Mezopotamya üzerinde, Milattan önceki yıllarda birçok önemli uygarlığın kurulduğu biliniyor. Bu uygarlıkların en önemlileri Babil ve Asur’dur. Asur’un merkezi olan Ninova, Dicle nehrinin doğu tarafında ve karşısında, Musul’un hemen yanı başındadır. Ninova’yı kuran Ninos (ya da Ninova), Asurluların hükümdarıdır ve 52 sene boyunca hükümdarlık yapmıştır. Asur Devleti’nin varlığı ise yaklaşık 1300 yıl sürmüştür. Kerkük’ü inşa eden Sartnabal’ın (Asur Hükümdarı) M.Ö 800 yılında bu şehre “Kerhsuluh” ismini verdiği tarihi kaynaklarda yazılmaktadır. Kerh, Keldanice dilinde şehir anlamına gelir. Suluh ise Sartnabal’ın esas adıdır.

Ninova

Ninova şehrine Asurlulardan sonra tamamıyla Babil Devleti hakim olmuştur. Ancak Babil’in hakimiyeti, Pers saldırıları karşısında fazla uzun sürmemiş ve Kerkük-Musul bölgesi Perslerin eline geçtikten sonra da bölgeye çok kalabalık bir Pers nüfusu iskan etmiştir. Musul bölgesi İskender’in işgaline de maruz kalmış ve Musul halkı Hristiyanlığın ortaya çıkmasından sonra bu dine yönelmiştir. Hristiyanlığın iyice yerleştiği Musul, 2. Yüzyıldan itibaren Asurluların dini merkezi olan Ninova şehrinin yerini almıştır. Kur’an’da ismi geçen Yunus Peygamber de Ninova halkından birisidir.

Ninova Şehrinin Özellikleri, Ninova Kütüphanesi

Dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Ninova, eski çağ şehirleri arasında yer alır. Bu özelliğinden dolayı, arkeolojik çalışma yapan araştırmacılar bu bölgede çeşitli kazılar yapar. Arkeolojik kazıların ve araştırmaların Ninova’da yoğunlaşmasının en büyük sebebi, eski uygarlıklar hakkında verilere ulaşılmak istenmesidir. Şehirde çalışma yapan Arkeologlar, kendilerine neden bu bölgede sürekli kazılar yapıldığı sorulduğunda, Asur ve Babil uygarlıkları hakkında bilgi toplamak adına yaptıklarını belirtmişlerdir.

Ninova şehrinin bulunduğu yerdeki diğer şehirler incelendiğinde, neredeyse tamamının Asurlular tarafından kurulduğu görülür. Asurlulardan sonra da bütün şehirlere Babiller hakim olmuştur. Babillerin bölgeyi ele geçirmelerinden sonra, Ninova şehrinin yanında bulunan Musul şehri çok daha popüler hale gelmiş, bunun sonucunda da Ninova eski değerini büyük oranda yitirmiştir.

Ninova Kütüphanesi

Asurbanipal’in (Asurluların son büyük kralı) tarihteki önemi sanat, din ve bilim gibi konulara duyduğu ilginin sonucu olarak yaptığı işlerden kaynaklanmaktadır. Ortadoğu’nun sistemli bir biçimde toplanıp derlenen ilk kitaplığını Ninova’da o kurmuştur. Bu kütüphaneden günümüze kadar kalan yaklaşık 20.000 tane tablet British Müzesi’ndedir. Asurbanipal’in emrinde çalışanlar, onun isteği üzerine tapınak kitaplıklarında buldukları her türlü metnin kopyasını ya da aslını topladılar. Bu metinler; Kalah (günümüz Nimrud, Irak toprakları), Ninive ve Asur’dan getirilen tablet koleksiyonuna eklendi. Metinlerin çoğu güneş, ay, yıldız ve gezegenlerin hareketlerine, gözlenen belli olaylara, bitki, insan ve hayvanların özellikleri ile davranışlarına dayanan fal metinlerden oluşmaktadır. Bu metinlerin dışında Asurbanipal’in yazıcılarının eğitimi için gereken Akadça, Sümerce ve farklı dillerde sözlükler de mevcuttur.

Ninova Şehri

Asurbanipal, ayin, masal, büyü, atasözü ve dua gibi metinlerin yanında gerek din dışı ve gerekse dinsel birçok eseri de kütüphanesine getirtmiştir. Gılgamış, Yaradılış, Anzu, Etana ve Irra gibi meşhur Mezopotamya destanlarının günümüze kadar ulaşmasında, Asurbanipal’in kurduğu bu kütüphane büyük bir rol oynamıştır.

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN