Hayvanlar Alemi

Archaeopteryx (Arkeopteriks) Nedir?

Archaeopteryx (Arkeopteriks) Nedir?

Arkeopteriks; uçabilme yeteneği olan ve günümüzden 150 milyon yıl kadar önce yaşamış bir canlı türüdür. Fiziksel olarak kuştan çok dinozora benzemektedir (dinozorların evrimleşmesi sonucu kuşlar ortaya çıkmıştır). Kimyasal olarak benzerliklerinin olduğu yakın zamanda anlaşılmıştır. 1861’de Charles Darwin’in “Türlerin Kökeni” adlı kitabının yayınlanmasından kısa bir süre sonra, ilk kez 2 adet fosil kalıntısı bulunmuştur. İleri dönemlerde 9 adet daha Arkeopteriks fosili bulunmuştur. Bu canlılar için “uçmayı başaran ilk tüylü dinozor” şeklinde bir tanımlama yapmak mümkündür. Bundan dolayı kuşların atası olarak kabul edilirler.

Archaeopteryx

Dinozorların evrimleşmesi sonucu kuşların ortaya çıktığı fikri, tamamen bilimsel bulgulara dayanmaktadır. Bu verileri şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Vücudu kuşlarınki gibi tüylerle kaplı olan dinozorlar vardı ve ilk kuşların kemikli kuyrukları vardı.
  • İlk kuşların bütün kemikleri (lades kemiği dışında) dinozorların kemikleri ile aynıydı. Lades kemikli dinozorlar da vardı.
  • İlk kuşların üç tırnaklı pençeleri (kanatlarında) ve dişleri vardı.
  • Kuşlarda dinozorlar gibi yumurtlayarak ürerler.
  • Tüyler, pulların evrimleşmesi ile ortaya çıkmıştır ve tüylü sürüngen fosilleri bulunmuştur. Geçmişte tüm sürüngenlerin sıcak kanı olmadığı düşünülürdü, fakat son zamanlarda gözlemlenen bazı dinozor kalıntılarında kuşlara benzeyen tüylerin olduğu saptanmıştır.
  • İlk kuşlarda dinozorlardaki gibi kanca görünümlü ve öldürücü bir ikinci ayak parmağı vardı.

Kuşlar da tıpkı diğer canlı türlerinde olduğu gibi, dinozorlardan bir türün evrim geçirmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Farklı türdeki dinozorlarla akrabalığı vardır, fakat onlardan türememiştir. Dinozorların kuşlara dönüşmesiyle ilgili 2 teori mevcuttur. Bunlar Arboreal ve Cursorial teorileridir. Arboreal teori; dinozorların ağaçtan ağaca atlayarak avı yakalamalarına dayalı bir teoridir. Günümüzde de ağaçtan ağaca atlarken, kol ve bacakları arasında havayı tutan ve dengesini bu şekilde sağlayan memeli hayvanlar bulunmaktadır.

Uçmayı becerebilen yarasalar da kuş değil ama memeli hayvanlardır. Havada avını yakalayabilme ve dengede kalabilme özellikleri dinozorların bir kısmında gelişmiş ve onlara yaşamaları için avantaj sağlamıştır. Cursorial teorisi ise, dinozorların avını yakalayabilmesi için, yerde hızlıca koşmalarına dayalı bir teoridir. “Yerde” şeklinde vurgulamanın sebebi, ağaçta yaşayan başka dinozor ve canlı türlerinin de (arboreal) var olmasıdır.

Her iki teori için de, uçuş yeteneğinin kazanılması mümkün olmaktadır. Hatta yarasalar bile farklı bir zamanda ve farklı bir yolla dinozorlardan bağımsız olarak uçabilme yeteneği edinmişlerdir. Bunun gibi böceklerde aynı şekilde uçma yeteneğine sahiptirler. Buna rağmen her böcek türünün uçtuğunu söylemek de yanlıştır çünkü böceklerin de bir kısmı uçar başka bir kısmı uçamaz. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi, bazı kuşlar da kanatlı olmasına rağmen uçamazlar. Bu tür canlılarda olan küçük kanatlar, taşıdığı gövdeyi kaldıramaz. Yaratılış kuramı bu gibi organların varlığını detaylandıramaz, fakat evrim teorisi detaylandırabilir. Evrim teorisinde daima var olanın üzerine yeni bir şeyler eklenir yani sil baştan yoktur.

Archaeopteryx Nedir

Archaeopteryx, evrimsel zamanda “ara geçiş türü” olarak tanımlanan, birçok canlı grubu arasındaki evrimsel geçişleri gösteren fosil ve türlere en güzel örneklerden biridir. Böyle olduğu kanıtlanmasına rağmen birçok hatalı bilgi insanlara yayılmaktadır. Evrimsel biyoloji hakkında bilgisi ve alt tapısı olmayan, art niyetli kişilerin sahip oldukları veriler, bilimsel olarak herhangi bir geçerliliğe sahip değildir. Archaeopteryx hakkında evrim karşıtı yayın organları tarafından yapılan eleştirilerin tamamına, bu konuyla ilgili kesin cevaplar vermek mümkündür. Bulunan fosillerin sahte olduğunu iddia edecek kadar ileri giden bilim düşmanları, Archaeopteryx fosiline saldırmak yoluyla Evrim kuramını çürütmek amacındadırlar. Yine de sundukları belgelerin hiçbiri Archaeopteryx’in gerçekliğine karşı bir tez oluşturmuyor.

İlgili yazılar

Yorumlar - Yorum yapmak için tiklayin

YORUM BIRAKIN